YGB
Yaygın gelişimsel bozukluk, birden fazla bozukluğu içeren genel bir tanı grubu olup erken çocukluk döneminde başlayan sosyal etkileşim, dil gelişimi ve davranış alanlarında yetersizliklere sahip olma durumudur. Davranış Sorunları, yineleyici, sınırlı ilgi ve davranışları kapsamaktadır. Bu durumlar gelişimin birçok alanını etkileyerek kalıcı ve süreğen işlev bozukluklarına yol açarlar. Bu grupta yer alan bozukluklar;
- Otizm,
- Rett Sendromu,
- Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu,
- Asperger bozukluğu,
- Atipik Otizm’ dir.
Otizm
Otizm, yaşamın erken dönemlerinde başlayan ve yaşam boyu süren, sosyal ilişkiler, iletişim, davranış ve bilişsel gelişmede gecikme ve sapma gibi özellikler gösteren nöropsikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Otizm spektrum bozukluğunun nörolojik nedenlerden kaynaklandığı sanılmaktadır.
Eğer çocuğunuz:
- Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
- İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
- Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
- Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa,
- Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
- Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
- Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
- Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,
- Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,
- Aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,
- Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
- Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
- Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
Otizmi spekturum bozukluğu için riski taşımaktadır. En kısa sürede psikolog veya çocuk doktoru tarafından çocuğunuz değerlendirilmelidir.
Rett Sendromu
Genellikle kız çocuklarında görülen türdür. Başlangıçta normal bir gelişim gözlenir ancak 5 aylık ile 4 yaş arasında baş çevresi yeterince büyümez, takiben el becerilerinin kaybı ve stereotipik el burma hareketleri gözlenir. Sosyal beceriler ve ifade edici, alıcı dil gelişimi 2 veya 3 yaşlarında bozulma görülür.
Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu
Çocukluk dezintegratif bozukluğu Heller hastalığı, Heller sendromu, Heller demansı, İnfantil demans veya dezintegratif psikoz gibi birçok adla da isimlendirilir. Yaygın Gelişimsel Bozukluklarda gelişimsel gerilikler genellikle yaşamın ilk yılı içerisinde başlarken çocukluk dezintegratif bozukluğunda en azından iki yıllık normal bir gelişimden sonra belirgin bir gelişimsel gerileme gözlenir. İlk bulgular, aktivitede artış, huzursuzluk ve anksiyetedir. En sık görülen belirtiler iletişimde (dili algılama veya ifade etme becerilerinde) gerileme, sosyal becerilerde yetersizlik, kazanılmış tuvalet alışkanlığını kaybetme, motor becerilerde azalma, yaşa uygun davranışlarda bozulma, yaşa uygun oyun becerilerinde bozulma, yaşıt ilişkilerinden kopma, sözel olmayan davranışlarda bozulma olarak sıralanabilir.
Asperger bozukluğu
Sendromun ana belirtileri aşırı içe kapanıklık, tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgidir. Çocuğunuz iletişim kurmuyorsa, çevresine duyarsızsa, mimik ve jestlerinizi anlamıyorsa asperger olup olmadığı yönünden değerlendirilmelidir. Asperger sendromlu çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler, otistik çocuklar ise çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. Asperger çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. Etyolojisi bilinmemekte, genetik geçişli bir sorun olduğuna ilişkin veriler olup, otistik bozuklukta olan sebepler sorgulanmaktadır. Hastalık, 3-
4 yaşlarından sonra anlaşılmaya başlar, genellikle erkek çocuklarında daha sık görülür ve her dokuz erkek çocuğuna karşılık bir kız çocuğunda ortaya çıkmaktadır. Asperger sendromu belirsiz bir durumdur, görünmeyen bir sendrom olduğu için, bu sendromlu olan kişiler, birçok kişi tarafından yanlış anlaşılmıştır. Belirsizdir, aynı zamanda tanımlanması da zordur, genellikle, ”üçlü bir eksiklik” olarak tanımlanmıştır, üçlü bir zorluklar seti; 1. toplumsal ilişkilerde zorluklar 2. iletişimde zorluklar 3. hayal gücünde zorlanmalar olarak bu eksiklikler ortaya çıkmaktadır. Asperger sendromu, genelde özel ilgilerin olmasını ve rutin bozulduğu, zaman aşırı rahatsız olmayı kapsar
A tipik Otizm
“Atipik yaygın gelişimsel bozukluk” olarak da isimlendirilen bu grup, tam olarak tanısal ölçütleri karşılamayan ama otistik belirtiler de gösteren bir gruptur. Otizm yada Asperger sendromunun bazı özelliklerinin görünüp bazılarının görünmediği durumlarda konulan tanıdır. Karşılıklı toplumsal etkileşimde ağır ve yaygın gelişimsel bozukluk görülür. Sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinin gelişmesinde bozukluk ya da basmakalıp davranış, ilgi ve etkinlikler vardır.
Öte yandan özgül bir yaygın gelişimsel bozukluk, şizofreni, şizotipal kişilik bozukluğu ya da çekingen kişilik bozukluğu için tanı ölçütleri tam olarak karşılanmamaktadır. Gözlenen belirtiler tanı koymak için yetersiz kaldığında olgu bu kategoriye dahil edilir.
Otizmde Tedavi Yaklaşımları
Her otistik çocuk veya yetişkin benzersizdir ve kendine has özellikleri vardır. Bu nedenle her otizm müdahale planı çocuğun özel ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmelidir. Otizmli çocuklara erken yaşta, tercihen üç yaştan önce tanı konması büyük önem taşır. Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir, çünkü yaygın gelişimsel bozuklukların belirtileri geniş bir yelpazede yer alır ve çocuğun yaş düzeyine otizmden etkilenme derecesine göre değişir.
En çok kullanılan terapi teknikleri
- Uygulamalı davranış analizi (ABA: Applied BehaviorAnalysis),
- Duyu Bütünleme Terapisi (Sensory Integration Therapy),
- DIR Floortime,
- Oyun Terapisi (Play Therapy)